Ücretsiz Karşılıksız Kodsuz Site Ekle

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ücretsiz Karşılıksız Kodsuz Site Ekle

Ücretsiz Karşılıksız Kodsuz Site Ekle


    Facebook Sosyal Ağ Arkadaş Bulma Sitesi

    aLPaCiNo
    aLPaCiNo
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 84
    Kayıt tarihi : 10/04/12
    Yaş : 36
    Nerden : Her Nerede Yaşanıyor ve Yaşatılıyorsa!

    Facebook Sosyal Ağ Arkadaş Bulma Sitesi Empty Facebook Sosyal Ağ Arkadaş Bulma Sitesi

    Mesaj tarafından aLPaCiNo Perş. Nis. 26, 2012 8:56 pm

    Facebook hakkında



    www.facebook.com



    Facebook yüzünden başınız nasıl belaya girebilir? Çok kolay!










    Facebook Sosyal Ağ Arkadaş Bulma Sitesi 7_01122008175940
    Henüz
    23 yaşında olan Mark Zuckerberg`in başımıza musallat ettiği Facebook
    debdebe içinde büyüyor. Günde yaklaşık 250 bin yeni üye edinen site,
    Zuckerberg`in bu yaşta CEO olmasını sağladı ve 45 milyona ulaşan
    kullanıcı sayısıyla internetin yeni gözbebeği haline geldi. Microsoft,
    Google ve Yahoo gibi devasa şirketler Facebook`a ortak olmak için
    birbiriyle yarışıyorlar.

    Olan
    biten aslında tüm diğer sosyal networking siteleriyle aynı. Arkadaş
    ekle, mesajlaş, çiçek gönder, beraber oyun oyna vesaire... 2002`de
    Friendster isimli arkadaşlık sitesi vardı, sonra 2003`te Yonja, 2004`te
    80630 ve MySpace, geçen yıl da Sosyomat patladı. Şimdi Facebook
    gündemde. Aşağı yukarı her bir buçuk yılda bir yeni bir sosyal
    networking modası çıkıyor. Facebook da bunlardan biri.

    Sitenin
    özelliği herkesin gerçek ismiyle kayıt olması. Yani takma adlar burada
    yok. Ad ve soyadı formatında istediğiniz kişiyi aratabiliyorsunuz. Siz
    de kimliğinizdeki isminizle varsınız. Dolayısıyla arkadaşlarınızı arayıp
    buluyor, sonra da listenize ekliyorsunuz. Soyadlarını
    hatırlayabilirseniz kreşteki arkadaşlarınızı bile bulmanız olası.
    Zamanla arkadaşların listeleri taranıp sanki orada açık ve net olarak
    belirtilmemiş gibi "Sen de Gülşen`in arkadaşı mısın, aaa! Ben Nevzat."
    diyerek şansınızı deniyorsunuz. Buradan gerisi ise bilindik.

    "Merhaba,
    bu güzel fotoğrafı görünce selam vermeden geçmek istemedim" veya
    "Biliyor musun ben de DJ Tiesto`ya bayılıyorum" gibisinden saltolar
    uzayıp gidebiliyor. Facebook`un farkı detaylara çok önem verilmiş olması
    ve bağlayıcılığı. İlgilenmeniz gereken o kadar çok detay, oyun ve
    uygulama var ki üstüne para alsanız yeridir. Peki Facebook çılgınlığının
    size geri dönüşü ne oluyor? Dikkat etmeniz gereken birçok ayrıntı var.

    Kimlik hırsızlığı
    Facebook`a gerçek isim ve soyadınızla kayıt oluyorsunuz. Kimse
    sizi buna zorlamıyor ama işleyiş bu şekilde. Gerçek isminizle
    girmezseniz, insanlara kim olduğunuzu anlatmanız ayrı bir mesele. Gerçek
    isminiz, soyadınız, doğum tarihiniz, doğum yeriniz, telefon numaranız,
    mail adresiniz gibi bilgileri Facebook`a girdikten sonra tüm internet
    alemine "Buyurun bunları çalın, beni bir güzel dolandırın" demiş gibi
    oluyorsunuz. Zira bu bilgiler gizlenebilse de çoğu kullanıcı bunu nasıl
    yapacağını bilmiyor ve çözemiyor. Çünkü sitenin ayarlar kısmı çok
    kompleks. Tek bir ayar penceresi yok. Her ayar için ayrı bir sayfaya
    tıklamak gerekiyor.

    Ayrıca
    kullanıcılar bir diğer kullanıcının hobilerini, hoşlandığı şeyleri,
    hoşlanmadıklarını, çalıştığı iş yerlerini ve fotoğraflarını tek
    tıklamayla görebiliyor. Arkadaş listenizden birinden anne kızlık
    soyadınızı da öğrenen birisi ocağınıza incir ağacı dikebilir. Hangi
    banka hesabını kullandığınızı bilen biri bütün gerekli bilgileri oradan
    edinerek kredi kartınızı kendi adresine bile göndertebilir.

    Dahası
    birilerine sizin kimliğinizi kullanarak tehdit mailleri atıp internet
    hesaplarınızın şifrelerini de çalabilirler. Tüm bilgilerinizle yeni bir
    hesap açıp, tüm arkadaşlarınızı ekleyerek kendisini siz gibi
    tanıtabilecek insanlar var.

    Facebook`ta
    sadece 2007`nin ilk altı ayında 40 bin kimlik hırsızlığı olayı yaşandı.
    Sadece bu kimlik hırsızlıklarıyla üç milyon dolar civarında para cebe
    indirilmiş. Üstelik ilk altı ayda Facebook`un kullanıcı sayısının şu
    andakinden çok çok daha az olduğunu tahmin edersiniz.

    Bağımlılık yapıyor
    Facebook hayatınıza yeni bir iş olarak giriyor. Sizden kendisine vakit
    ayırmanızı, hatta onun için çalışmanızı istiyor. Kronik bir şekilde
    çeşitli periyotlarla, işte ve evde Facebook`a girerek ne olmuş ne bitmiş
    kontrol etmek zorundasınız. Bundan kaçamıyorsunuz. Sitesi size sürekli
    mesajlar gönderiyor. "Biri arkadaş olmak istiyor, film izlemeye davet
    etti, mesaj kutuna bir şeyler yazdı, yeni fotoğraf ekledi" gibisinden
    mesajlarla her gün siteye çağrılıyorsunuz. Sadece beş dakikalığına
    kontrol için girdiğinizde saatler çoktan akıp gitmiş oluyor. Bundan
    dolayı uzmanlar Facebook`u "sanal kokain" olarak tanımlıyorlar.

    Peninsula
    isimli bir şirketin yaptığı araştırmanın sonuçları ise hayli şaşırtıcı.
    Araştırmada İngiltereli çalışanların Facebook`ta geçirdikleri zaman
    dolayısıyla ayda 233 milyon saatlik bir işgücü kaybı yaşandığı ortaya
    çıkarılmış. Avustralya`da ise Facebook nedeniyle yıllık dört milyar
    dolar civarında zarar ediliyor. Bu nedenle Avustralya`da 3500 şirkette
    Facebook engellendi ve bu şirketlerin sayısı giderek artıyor.

    Kariyerinizi karartabilir
    Facebook`u sadece siz ve arkadaş çevreniz kullanmıyor. Muhtemelen
    işverenlerinizin ve müdürlerinizin de bu siteden haberi var. Dahası
    birçok firmada işverenler, bir kişiye iş teklifi yapmadan önce onu
    internette iyice araştırıyorlar. Önceden bu iş için Google tercih
    ediliyordu. Fakat son bir yıl içinde Facebook çok daha iyi bir kaynak
    haline geldi. Bu durumda profilinize komik olsun diye eklediğiniz bir
    fotoğrafın bile işi kaybetmenize sebep olması muhtemel. İnsan kaynakları
    şirketleri Facebook`u etkin bir şekilde insan denetimi için kullanıyor.
    Profilinizde görülen mesajlarda bir arkadaşınızın şaka bile olsa
    travestilere laf atarak eğlendiğiniz bir geceyi anlatması işveren için
    pek de etkileyici görünmeyebiliyor.

    Sitede
    yaptığınız her şey kaydedildiği ve diğer kullanıcılar tarafından
    görülebildiği için işvereniniz beyhude işlere ayırdığınız vakti görüp
    size kapıyı gösterebilir. Geçtiğimiz yıl Miami`de yaşanan bir olay tam
    ders olacak cinsten. Bir Miami Üniversitesi öğrencisi, Facebook
    profilindeki fotoğrafı eğlence niyetine Miami`de tecavüz suçundan aranan
    bir adamın fotoğrafıyla değiştirmişti. Neticede öğrenci "Paniğe neden
    olmak" suçundan tutuklandı ve temiz sabıka kaydına yok yere bir ekleme
    yapmış oldu.

    Arkadaş listeniz sizi ele veriyor
    Facebook, "Kimin daha fazla arkadaşı var" yarışmasına dönmüş durumda.
    Çıkış noktası insanların eski okul arkadaşlarını bulmasıyken artık
    insanlar birbirlerini listelerine eklemek için mücadele ediyorlar.
    "Nüfuzlu kişilik" deyiminin bir insanı tanımlamak için kullanıldığı bir
    ülkede bunun ne seviyede ve ne amaçla suistimal edildiğini tahmin
    edersiniz.

    Facebook`ta
    diğer kullanıcılar arkadaş listenizin tamamını görebiliyorlar. Bu
    durumda listenizde karanlık veya imajı kötü olan isimlerin bulunması pek
    de yararınıza olmaz. Ayrıca bu durum, hastalıklı kişilerin arkadaş
    listenizdeki kimi insanları rahatsız etme ihtimallerini de beraberinde
    getiriyor.

    Arkadaş
    listesini büyütme saplantısının içinde bir de listede ünlü isimlerin
    bulunmasının prim yaptığı inancı var. Bu, o kişiye ulaşmak isteyen
    birçok kişinin eğer o ünlü listenizdeyse sizi de rahatsız edeceği
    manasını taşıyor. Listenizde bulunan ünlünün bazı sevilmeyen yönleri
    varsa, mesela mafyöz bir tipse ya da medya oyuncağıysa arkadaşlarınız
    sizden yavaş yavaş uzaklaşabiliyor.

    Suistimale davetiye çıkaran site
    Facebook`a kayıt olurken okumadan hemen onayladığınız sözleşmede yer
    alan bazı cümleler başınıza gelecekleri önceden haber veriyor. "Elimizde
    bulunan bilgileri üçüncü kişilerle, şirketlerle, ortaklık ya da benzeri
    bir ilişki içinde olduğumuz firmalar ve şahıslarla paylaşabiliriz"
    cümlesini kabul ettiğiniz andan itibaren tüm bilgilerinizin isteyene
    verilebileceğini kabul ediyorsunuz. Bu da doğum tarihinizden mezuniyet
    tarihlerinize, arkadaş listenizden hobilerinize kadar hakkınızdaki her
    bilginin satılabilir olduğunu kabullenmeniz demek. Mail adresiniz ve
    şifresi de buna dahil. Bundan dolayı kısa bir süre sonra sayısız spam
    mail ile posta kutunuzun şişmesine şaşırmayın.

    Birdenbire
    bir salgın haline dönüşen ve girdap gibi cümle internet kullanıcısını
    içine çeken sitenin başınıza açabileceği şeylerin listesi oldukça
    kalabalık. Kandırıp dolandırdığınız, parasını ödemediğiniz ya da köşe
    bucak kaçtığınız herkesle karşılaşmanız an meselesi.

    Bunun
    yanında listenizde 5000 kişi olsa da bunlar sadece o listede
    duruyorlar. Arkadaşlık kavramının içini boşaltan site şişirme bir
    sosyallik yaratıyor. İlkokul arkadaşlarınızı bulsanız bile bir "Merhaba"
    demeden listeye ekliyorsunuz. Dolayısıyla sosyalleşme sadece kimin daha
    çok sayıda arkadaşı var yarışına dönüşüyor. İşin kötüsü sitede herkesin
    bu durumu kanıksamış olması.





    Son
    olarak Facebook`tan çıkmanın mümkün olmadığını da söyleyelim.
    Hesabınızın silinmesini isteseniz bile silinmiyor. Sadece inaktif hale
    getiriliyor. Diğer insanların listesinde yine görünüyorsunuz. Yaptığınız
    her şey, attığınız bütün mesajlar, fotoğraflarınız ve bilgileriniz
    duruyor. İstediğiniz an aynı isimle ve şifreyle kullanıcınızı tekrar
    aktif edebilirsiniz. Bunun Facebook`a verdiğiniz tüm bilgilerin sonsuza
    dek kullanılabileceği anlamına geldiğini söylemeye gerek bile yok.
    Sildiğiniz bilgilerin hiçbiri veritabanından silinmiyor.

    Sayfanızda görünmese
    bile kaydettiğiniz ve sildiğiniz en ufak bilgi arşivlerdeki yerini
    alıyor. Bu bilgilerle alışveriş alışkanlıklarınızdan banka hesabınıza,
    ilişki içinde olduğunuz insanlardan yemek, sinema, müzik zevkinize kadar
    her şey takip edilebilir hale geliyor. Bu bilgilerin sizi ne duruma
    sokacağını ve bunların ne amaçla kullanılabileceğini detaylı bir şekilde
    düşünürseniz sonucun nerelere varabileceğine dair olasılıklar son
    derece korkutucu. Az da olsa kimliğinizi saklama ihtiyacı
    hissediyorsanız ve özel bilgileriniz konusunda hassassanız, Facebook
    size göre değil. Zira sonradan paranoyak olabilirsiniz.

      Forum Saati Cuma Mayıs 10, 2024 2:05 pm